0
Sepetiniz boş.
Ara toplam 0,00
Sepete Git Alışverişe devam et

Çocukların Endişeleri

KidZania tarafından hazırlanan Kidea 2019 araştırmasında çocukların dünya ile ilgili endişeleri, aşağıda belirtilen konular çerçevesinde derinlemesine incelendi:

  • Ana küresel sorunlar
  • Kendi ortamlarına en yakın görülen sorunlar
  • Çocukların bakış açısından küresel sorunlarda yetişkinlerin rolleri
  • Bu sorunların hayatları üzerindeki etkisi ve yetişkinlerin çözüm sunmaya yönelik aksiyonlarıyla ilgili izlenimleri

Bu çalışma 6 farklı ülkede faaliyet gösteren 10 KidZania şehrinde kalitatif ve kantitatif araştırma yöntemleri kullanılarak yapıldı: Hindistan (Bombay ve Delhi), Endonezya (Jakarta), Malezya (Kuala Lumpur), Meksika (Meksika City ‘de 2, Guadalajara ve Monterrey), Türkiye (İstanbul) ve Birleşik Arap Emirlikleri (Dubai). Gruplardaki cinsiyet ve yaş dağılımları (7-9 ve 10-12) tüm şehirlerde aynı şekilde tutuldu.

Araştırmada, dünya genelinde araştırmaya katılan farklı KidZania Şehirlerindeki çocuklar arasında en fazla tekrarlanan üç ana konu tespit edildi:

  • Konu 1: Şiddet ve Güvenlik & Emniyet güvenlik & emniyet – adam kaçırma, zorbalık, aile içi şiddet, savaş
  • Konu 2: Çevre çevre sorunları, çevre kirliliği, (nesli tükenmekte olan – korunmasız) hayvanlar
  • Konu 3: Refah hastalık, yoksulluk, kıtlık, ebeveyn ölümü

Raporda çocukların bu konular hakkındaki izlenimlerinin yanı sıra Z Kuşağı çocuklarının tutum ve davranışlarıyla ilgili ilgi çekici sonuçlar ve bu konuların çözümü ya da tamamen ortadan kaldırmasına yönelik aksiyonlarla ilgili görüşleri de yer alıyor.

Bir çocuk olarak bu 3 konudan en çok hangisiyle ilgili endişelisin?

çocukları dünyada en çok etkileyen sorunların grafiği

Tutumların cinsiyete göre farklılık gösterdiği tespit edildi:
kızlar daha çok Refah konusunda, oğlanlar ise Şiddet &
Güvenlik & Emniyet konusunda endişeliler.

Z Kuşağını anlamak için bilinmesi gereken önemli gerçekler

Öncelikle, şunu unutmamalıyız ki, Z Kuşağı bilgiye erişimi tam olarak tecrübe eden ilk kuşaktır. Dünya Genelinde Z kuşağını tanımlayan dört özellik mevcuttur:

  • Dünyayla ilgili geniş, hatta sınırsız, bakış açısına sahip, tam anlamıyla dijitalleşmiş ilk nesiller olmaları
  • Sürekli olarak ev dışı deneyimlerin arayışında olmaları
  • Toplumsal konularla ilgili olmaları
  • Kendilerini dünya sorunlarını çözme temsilcisi olarak tanımlamaları

Bu özelliklere sahip olmak, Z Kuşağı çocuklarının daha geniş, makro bakış açısına sahip olmalarını sağlıyor.

Erişimin kısıtlı olmasından kaynaklı yerel ve belli bir çerçeveyle sınırlı olan önceki nesillere kıyasla, dijitalleşme ve çoklu iletişim platformlarına erişebilmelerinin sonucu olarak çocuklar, bugün, küresel olarak paylaşılan kültür (‘küresel ana akım mono-kültür’) anlayışını benimsemiş durumdalar.

Çocukları en çok endişelendiren konular

Çocukların endişelendikleri konuları farklılaştıran bir diğer kriterin yaşları olduğunu görüyoruz. Yaşları büyüdükçe, kendi yakın çevrelerinin güvenlik & emniyet, çevre sorunları ya da yoksulluk gibi küresel etkileri olan sorunları fark etmeye başlıyorlar.

Başta YouTube ve Facebook olmak üzere Internet kullanımı günlük alışkanlıklarının arasında yer alıyor. Üstelik bunun için, genellikle etraflarında olmadıklarından ya da iletişim eksikliğinden kaynaklı olarak, ebeveynlerinden izin almıyor ya da onlar tarafından gözetilmiyorlar. Bilgiye erişimin sıklığı ve bilgi kaynaklarının çeşitliliği, bugünün çocuklarının dünyayı daha iyi anlamalarını sağlıyor. Bu da çocukların daha ‘bütünsel’ düşünce yapısına sahip olmasıyla sonuçlanıyor:

  • Bütün bu konuların bağlantılı olduğunu aklımızda tutmalıyız.
  • Şiddet ve güvenlik & emniyet konularında bilgileri olması için herhangi bir medya kanalından bilgi almalarına gerek yok, çünkü zaten günlük yaşamlarında her an karşı karşıya kalıyorlar.

Z Kuşağı bilgiye nereden ulaşıyor?

Bu senaryoya göre Z Kuşağı ‘yeniden şekillendirilmiş’ bir çocukluk yaşıyor. Zevklerini ve ilgi alanlarını keşfetmek için daha fazla araca sahip olmalarına rağmen, aynı zamanda davranışlarını ve dünyayı anlamalarını etkileyen daha fazla ‘yetişkin’lere mahsus olaylara maruz kalıyorlar.

Dünyayı yakınları olarak algıladıkları için, onlara doğrudan etkisi olmayan durumların da farkındalar.

Belirli konulara empatik yaklaşmaları, bu konuların onlara yakın olmasından kaynaklanmıyor. Çocukların bazı konulara duyduğu ilginin derecesi yakınlık derecesiyle ilgili değil. Daha çok herhangi bir konuyla ne kadar ilgili veya istekli olduklarıyla alakalı.

Tüm bu edinilen bilgilere karşın çocukların anketlere verdikleri cevapların da coğrafi konumlarına göre farklılıklar yarattığı gözlemlenmiştir.

Refah

Çocuklar için refah hakkında konuşmak çok kolay çünkü şu anda hayatlarında bulundukları seviyede bunu olması gereken bir şey olarak kabul ediyorlar. Bu nedenle, spontan olarak yaptıkları ilişkilendirmeler akademik öğrenmeyle ilgili oluyor:

  • Sağlık
  • Eğitim
  • Beslenme
  • Çocuk hakları – Kimlik, koruma,
  • Eğitim, aile

Araştırma ile Z Jenerasyonu çocuklarının, bu sorunla yüzleşebilen, değişimin aktif temsilcileri olma rolünü üstlenen bir nesil olduğunu bir kez doğrulanmış oldu. Şimdilik daha çok söylem olarak ortaya çıksa da çocuklar, farklı yakınlık derecesindeki ilişkilerinde ama özellikle de en yakın çevrelerinde refahı teşvik etme açısından bir etki yaratmak için harekete geçmeye çalışıyorlar.

Şiddet – Güvenlik & emniyet

Tehlikede olma konusunda konuşmak çocuklar için zor oluyor. Bu konuya ne kadar aşina olsalar da hakkında konuşmak korkmalarına ve afallamış hissetmelerine neden oluyor. Bir şeyler yapmak yerine, bu konuları göz ardı etmeyi ve bu konulara ilgilenmemeyi tercih ediyorlar.

CongreZZ çocukları emniyet & güvenlik ve şiddet konularında; Evin dışındaki kişilere / kaynaklara başvurdukları refah, yoksulluk gibi konuların aksine, bu konularda aradıkları cevapları güvendikleri yetişkinlerden almak istiyorlar. Örneğin, öğretmenleri onlara yabancılara güvenmekle ilgili örnekler veriyorlar. Ebeveynleri ile kaçırılma konusu ile ilgili alınacak önlemleri konuşuyorlar:

  • Yabancılarla konuşma
  • Yabancılara karşı dikkatli ol
  • Biri sana vurursa kendini savun

Bununla birlikte, çocuklar, çocukların kavramasının zor olacağını düşündükleri konuları konuşmayan ebeveynler tarafından yaratılmış bir “balonda yaşadıklarının” fakındalar. Bu şu anlama geliyor: bir yandan çocuklar elektronik medya kanalarına erişebilirken ve bu konuların (açlık, aşırı yoksulluk) tartışıldığı ortamlara (okul, arkadaşlar) sahipken, aynı konular en yakın çevrelerinde konuşulmadığından çocuklar bazı sorunlar ve bunların sonuçlarıyla ilgili daha az hassas olabiliyorlar.

Çocuklar için en sert etkisi olan konu ise savaş olarak öne çıkıyor ve sonuçları çocuklar arasında empati yaratıyor. Örneğin, Meksika’daki çocuklar savaşta olmasalar da, küresel olduğunu düşündükleri bu sorun sebebiyle acı çeken diğer ülkelerdeki çocuklar için endişeleniyor.

Çocukların savaştan en fazla korktuğu ülke olarak Türkiye öne çıkıyor. Sert sosyal ve şiddet krizinin yaşandığı ülke olarak, Türkiye’de yaşayan çocuklar bunu en belirgin endişeleri olarak dile getiriyor. Aynı zamanda, dünyanın her yerinde yaşanan bir şey olduğunun da farkındalar.

Diğer yandan, sosyal çatışma göçmenliği Türkiye için özel bir olay. Bölgelerindeki savaş kaynaklı sorunlar nedeniyle, çocuklar, evlerini arkalarında bırakmaya zorlanan insanlarla zaman geçiriyorlar.

Dünya genelinde, çocuklar, yetişkinlerin bu sorunları çözmek konusundaki ilgisizliklerinden dolayı hayal kırıklıklarını dile getiriyorlar. Kendi açılarından, yetişkinlerin zorbalığı ya da fiziksel saldırıyı önlemek için yeterince aksiyon almadıklarını söylüyorlar.

Aynı şekilde, insanların eğitim ve yaşam kalitelerinin artmasını sağlayacak duygusal destek verilmesini de bekliyorlar. Örneğin, herkese daha fazla saygı, empati ve yakınlık duyulmasını sağlayacak kampanyalarla, daha derin toplum bilinci oluşturmak.

Çevre

Çocuklar, nesillerinin en önemli ve güncel değerleriyle bağlantılı olduğu için, çevre konusunu çok etkileyici buluyorlar. Hepsi bunun küresel bir konu olduğunun farkındalar, bu da endişelerinin artmasına neden oluyor.

Çevresel bağlamda sorun olarak düşündükleri (yasa dışı ağaç kesme, hayvan avcılığı v.b.) şeyleri yetişkinlerle paylaşmak istemiyorlar. Bu konularda yetişkinleri yetersiz görüyorlar.

Bu durum, çocuklar açısından acil durum ifade ediyor. Hangi şehirde yaşarlarsa yaşasınlar, çocuklar şimdiye kadar harekete geçilmemiş olmasının ve modern yaşam tarzının yarattığı çevresel etkinin en ciddi sonuçlarını çekecekler olduklarının farkındalar:

  • Kaynakların aşırı tüketimi < su >
  • Plastik kullanımı
  • İnsanların farkındalıklarının olmaması
  • Yakıt kullanımı – kirlilik

Çevre konusu dünya genelinde çok önemli çünkü bunu kentsel yaşamdan bir kaçış olarak görüyorlar. Bu konuyu oldukça duygusal bir söylemle ele alıyorlar. Aslında, yaşı ileri olan yetişkinlerin bu sorunlar karşısında en savunmasız olduğunu düşünüyorlar. Bu da duygusal etkiyi şiddetlendiriyor.

Makro çevresel sorunlara kıyasla daha az heyecan verici olsa da, çocuklar kendi başlarına yapabildikleri ve etraflarındakileri etkileyebildikleri için yakın çevrelerindeki olaylarla da aktif olarak ilgileniyorlar.

Çevre kirliliği coğrafi ve ekonomik nedenlere bağlı olarak çeşitli sorunlara yol açıyor. Örnek vermek gerekirse, Malezya’da yaşayan bir çocuk endüstüriyel ve benzeri atıklar nedenlerle çevre kirliliğinden dolayı kolayca hasta olabiliyor. Türkiye’de ise Marmara Denizi’nin özellikle balıkçılık ve ulaşım faktörleri nedeniyle kirlenmesinden dolayı orada artık yüzememelerini örnek gösterebiliriz.

Çevre kirliliği en fazla bilgiye ve kanıta sahip oldukları konu olarak ortaya çıkıyor. Çözümünün küresel bir harekete ya da kendi nesilleri tarafından yapılacak bir paradigma değişikliği ile olacağını düşünüyorlar: insanların çevre sorunlarını kontrol altına almak ve geri döndürmek için harekete geçmesi gerekiyor.

Çocukların dünya sorunları ile ilgili endişeleri ve KidZania ile ilişkileri

Genel olarak, çocuklar Kidzania’nın konuyla ilgili tutumunun kendilerinin endişeleri ile uyumlu olduğunu düşünüyorlar. Çocuklar, KidZania’yı dünya sorunlarının yok olduğu ve doğrudan tecrübe edilmedikleri bir vaha olarak görüyorlar. Bu şekilde kendilerini endişe ettikleri konulardan soyutlanmış hissediyorlar.

Bununla birlikte, genel bir değerlendirme olarak, CongreZZ Çocukları, KidZania'nın kendileri için ne kadar önemli olduğunu göz önünde bulundurarak, sosyal konularda kendileriyle bağlantı kurulmasını sağlayacak, çocukların heyecan duyacakları unsurlar olmasının gerekli olduğunu belirttiler. Bu nedenle, bu konularla ilgili ve farklı merkezlerde hayata geçirilen faaliyetlerle ilgili konuşurken bu göz önünde bulundurmanın önemine dikkat çekmekte fayda var.

Dünya genelinde, çocuklar, KidZania'nın kendileri için eğlenceyi aşan bir alan olma rolünü, gerçekleştireceği farklı faaliyetlerle üstleneceği sosyal etkiye sahip bir yer olma rolü ile pekiştirebileceğini düşünüyorlar.

KidZania, çocukları etkileyen tüm faktörler üzerinde titizlikle çalışmalarına devam ediyor ve çocukların bu konularda geliştirilecek yeniliklerde görüşlerini almaktan çekinmiyor.

Satın Al
Açılış Saatleri
Giriş Ücretleri
Üye Girişi Sepetim