0
Sepetiniz boş.
Ara toplam 0,00
Sepete Git Alışverişe devam et

SU GÜNÜ

SU YOKSA HAYAT DA YOKTUR… 22 Mart, Dünya Su Günü Kutlu Olsun!

Bugün, “Dünya Su Günü”. Suyun gezegenimiz için önemini vurgulamak ve küresel su krizi hakkında farkındalığı artırarak toplumları çözüm üretmeye teşvik etmek amacıyla 1993 yılından bu yana her yıl 22 Mart'ta kutlanan Dünya Su Günü’nün 2022 yılındaki odak noktası “yer altı suları”. Yer altından okyanuslara, nehirlere, göllere, atmosfere ve atmosferden yeryüzüne doğru muhteşem bir döngüde sürekli hareket eden su, hayatın temelidir. İki Hidrojen ve bir Oksijen atomunun bağlanması sonucunda oluşan bu mucizevi molekül, canlılar için vazgeçilmez bir kaynaktır. Su, sınırlı bir kaynaktır ve bu yüzden korunması gerekir. Vazgeçilmez bir yaşam kaynağı olarak su; sürdürülebilir kalkınma, gıda, kültür, sağlık, eğitim, ekonomi ve doğal çevre açısından muazzam bir değere sahiptir... Su her yerdedir. Gezegenimizin dörtte üçü, bir bebek vücudunun %75’i ve yetişkin bir insan vücudunun %50-%60 kadarı su ile kaplıdır… Hepimiz biliyoruz ki su yoksa hayat da yoktur, gelecek de yoktur. Geleceğin yetişkinleri ve bugünün vatandaşları olan çocuklarımız da bu gerçeği -susuz bir yaşamın mümkün olmadığını- bilmeliler…

Bugün, iklim değişikliği ile birlikte şiddetlenen bir su krizi yaşanıyor. Günümüzde 2,2 milyar insan -güvenli suya erişim temel bir insan hakkı olmasına rağmen- temiz ve güvenli suya ulaşamıyor. Yoğun ve yanlış kentleşme, nüfus artışı, su kaynakları ile ilgili ülkeler arasında artan rekabet, suyun bilinçsizce kullanımı, su havzalarındaki yapılaşma, suların kirlenmesi, tarımsal sulamadaki israf, ormanlık alanların madencilik ve enerji yatırımları vb. uygulamalarla tahrip edilmesi gibi insan faaliyetleri sonucunda, su üzerindeki baskılar ve tehditler bugün de artmaya devam ediyor. Bu baskılar, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri ile daha da şiddetleniyor. İklim değişikliğinin su üzerindeki olumsuz etkilerinin önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor. Acilen suyu korumakla ilgili adımlar atmamız gerekiyor.

Dünya Su Günü, küresel su krizi ve su tasarrufu hakkında kendimizi ve ailemizi bilinçlendirmek; çocuklarımızla birlikte suyun mucizevi güçlerini ve su hakkında bilinmesi gereken gerçekleri keşfetmek, onları yeterince su tüketmeye teşvik etmek, onlara suyu neden korumaları gerektiğini ve nasıl koruyabileceklerini öğretmek için harika bir fırsattır. Her ne kadar suyun çok yönlülüğünü tüm detaylarıyla bu yazımıza sığdırmak mümkün olmasa da yazımızın kalanında yer verdiğimiz bazı ilginç bilgiler, acı gerçekler ve çeşitli öneriler, suyla ilişkimizi yeniden tasarlamak ve su hakkında daha fazla düşünüp araştırmak için bize ilham verebilir…

Biliyor Musunuz?

Su Yaşamın Ta Kendisidir…

Su, Dünya üzerinde doğal olarak üç halde de -katı, sıvı ve gaz olarak- bulunan tek bileşiktir. Suyun diğer maddeleri temizleme, emme ve taşıma kabiliyeti vardır. Su, hava sistemlerini ve dünya sıcaklığını düzenleyen unsurdur. En küçük canlı organizmadan, en büyük canlı varlığa kadar, tüm biyolojik hayatı ve bütün insan faaliyetlerini ayakta tutan varlık “sudur”. Yaşamın ilkel başlangıcını ve kimyasal evrimi mümkün kılan da sudur. Bugün su; sağlıktan temizliğe, endüstriden tarıma ve gündelik yaşama, hayatın her alanında vazgeçilmez bir kaynak olmaya devam etmektedir.

Yeterince Su İçmezsek…

Su, insan için oksijenden sonra en değerli ögedir. Hayatımızı sürdürmek için ihtiyaç duyduğumuz en önemli besin kaynağı olan su; dolaşım ve sindirim sistemlerimizin çalışmasında temel olduğu gibi, vücudumuzdan artık ve zehirli maddelerin atılmasında da kilit bir göreve sahiptir. İnsan vücudunun önemli bir kısmı sudan oluşur. Bu sebeple, sağlıklı bir yaşam için yeterli seviyede su tüketmemiz gerekir. Yeterli su içmezsek; fiziksel ve zihinsel sağlımızda pek çok problemle karşı karşıya kalırız. Günlük su tüketimi ile ilgili ihtiyacımız -ortalama 1,5 litre, yani günde 8 bardak olmakla beraber- yaşımıza, kilomuza, yaşam tarzımıza ve kas kütlemize bağlı olarak değişir. Bebeklikte vücudumuzdaki su oranı %75’tir. Bu su oranı, yaşlılıkta %55’e kadar düşer. Çocuklar, yetişkinlere kıyasla susuzluktan daha fazla etkilenirler. Dehidrasyon -yani su kaybı-, dikkat dağınıklığı, hafıza kaybı, baş dönmesi, baş ağrısı, eklem ağrısı, ciltte kuruluk, cilt hastalıkları, böbrek fonksiyonlarının zayıflaması, ülser gibi çok çeşitli sorunlara sebep olabilir.

Yer Altı Suyu Olmadan Yaşam Mümkün Olmazdı…

Dünyadaki hayat, yüzey sularına olduğu kadar yer altı suyuna da bağlıdır. İnsanlar yer altı suyunu yıllardır kullanmaktadır. Dünyadaki su kaynağının sadece %1’i insan için kullanıma hazırdır -suyun %97’si tuzlu, % 3’ü tatlı sudur ve %2’si buzullarda saklı olan tatlı sudur-. Görünmez bir kaynak olan yer altı suyu; önemli miktarda su tutan kayaların, kumların ve çakılların jeolojik oluşumları olan akiferlerde yer altında bulunan sudur. Yer altı suyu kaynakları; nehirleri, gölleri ve sulak alanları besler, okyanuslara sızar. Toprağa sızan yağmur ve kar yağışından beslenen yer altı suları, pompalar ve kuyularla yüzeye çıkarılabilir. Dünyanın çoğu kurak bölgesi tamamen yer altı suyuna bağlıdır. İçme, sanitasyon, gıda üretimi ve endüstriyel işlemler için kullandığımız suyun büyük bir kısmını yer altı suyu sağlar. Yer altı suyu olmadan yaşam mümkün olmazdı… Yer altı suyunun keşfedilmesi, korunması ve sürdürülebilir şekilde kullanılması; hayatta kalmak, iklim değişikliğine uyum sağlamak ve artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için merkezidir.

Bugün Bir Su Krizi Yaşanıyor…

Bugün su krizi var, su kıtlığı var ve su kirliliği var… İklim değişikliği; aşırı hava olaylarına, su kıtlığının artmasına ve su kaynaklarının kirlenmesine yol açıyor. Bu tür etkiler, çocukların hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu suyun miktarını ve kalitesini büyük ölçüde olumsuz etkiliyor. Aşırı hava olayları ve su döngüsü düzenlerindeki değişiklikler, özellikle çocuklar için güvenli içme suyuna erişimi zorlaştırıyor. Gelecekte sıcaklığın artmaya devam etmesi, tatlı su kaynaklarında ölümcül patojenlere yol açarak insanların içtiği suyun kalitesini ciddi anlamda düşürebilir.

Günümüzde 2,2 milyar insan güvenli içme suyuna erişemiyor. Sanitasyon; temiz içme suyunun, atık suyun ve kanalizasyonun yeterli arıtımı/bertarafı ile ilgili halk sağlığı koşullarını ifade eder. 4,2 milyar insan güvenli sanitasyon sağlayan herhangi bir sisteme erişemiyor. Kirlenmiş su, çocukların yaşamları için büyük bir tehdit oluşturuyor. Su ve sanitasyonla ilgili hastalıklar, bugün 5 yaş altı çocuklarda önde gelen ölüm nedenlerinden biridir. Ne yazık ki her gün 700'den fazla çocuk güvenli olmayan su, sanitasyon ve hijyene bağlı ishalden ölüyor. Dünyanın en az gelişmiş ülkelerinde 17 milyon kadın; yetersiz suya, yetersiz sanitasyona ve hijyene sahip sağlık merkezlerinde doğum yapmak zorunda kalıyor. Bu durum onları enfeksiyon, hastalık ve ölüm riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Şimdi harekete geçmezsek, 2040’a kadar 600 milyon çocuk su sıkıntısı olan bölgelerde yaşayacak.

Son yirmi yılda yaşanan doğal afetlerin yaklaşık yüzde 74'ü, kuraklık ve sel dâhil olmak üzere suyla ilgiliydi. Bu tür olayların sıklığı ve yoğunluğunun iklim değişikliği ile artması bekleniyor. Afetler meydana geldiğinde, tüm su kaynaklarını yok edebilir veya kirletebilir, bu da çocuklarda kolera ve tifo gibi hastalıkların riskini artırabilir. İnsanlığın suyu akıllı bir şekilde kullanmayı öğrenmesi gerekiyor. Herkesin -çocukların da- suyu korumakla ilgili üstleneceği bir rolü olmalıdır. Suyla ilgili doğru adımları atmak için artık beklemeye tahammülümüz yok…

Çocuklarla Suyu Nasıl Keşfedelim, Nasıl Koruyalım?

Çocuklarımızla suyu keşfetmek için pek çok şey yapabiliriz. Çocuklarımızın yaşlarına uygun olan yazılı ve görsel kaynaklara -bilimsel ve eğlenceli kitaplara, suyla ilgili öykü kitaplarına, suyun mucizelerini veya küresel su sorunlarını anlatan belgesellere- başvurabiliriz. Bunun gibi basit şeyler, onların suya bambaşka bir gözle bakmalarını sağlayabilir.

Ailece su tasarrufu sağlamanın ve güvenli içme suyuna ulaşmanın eğlenceli ve doğru yollarını keşfedebiliriz. Muslukları sıkıca kapatmak, musluk suyumuzu arıtmak, diş fırçalarken veya duş alırken suyu yeterince kullanmak, bulaşık makinemizi ve çamaşır makinemizi verimli kullanmak (giysilerimizi gerçekten kirlendiğinde yıkamak, su içmek için kendimize ait bir bardağı gün boyunca kullanmak gibi…), banyo yapmak yerine duş almak, bitkileri sularken ya da arabamızı yıkarken gereğinden fazla su harcamamak, kullanılmayan suları asla atmamak, atık suları veya yağmur suyunu bitkileri sulamak için değerlendirmek gibi kuralları/önlemleri belirleyip ailece uygulayabiliriz.

Çocuklarımıza su tasarrufu ile ilgili görevler verebiliriz. Küçük çocuklarımızın sırayla “Su Dedektifi” oldukları ve hane halkının su tüketimini sağlık/tasarruf açısından takip edip raporladıkları bir oyun uydurabiliriz. Oyunlar ve sorumluluklar, kitaplar ve belgeseller aracılığıyla çocuklarımızın suyun değerini anlamalarını ve bu sayede ömür boyu “su dostu bir yaşam” kurmalarını sağlayabiliriz. Güvenli suya erişimin temel bir insan hakkı olduğunu, sağlıklı olmak ve iyi hissetmek için gün boyunca yeterince su içmeleri gerektiğini, suyu tasarruf etmekle ilgili atacakları her adımın çok değerli olduğunu çocuklarımıza öğretebiliriz.

Su, Hayattır. Suyu Koruyalım!

Dünya Su Günümüz Kutlu Olsun!

KidZania’dan sevgilerimizle

Satın Al
Açılış Saatleri
Giriş Ücretleri
Üye Girişi Sepetim