0
Sepetiniz boş.
Ara toplam 0,00
Sepete Git Alışverişe devam et

KENDİNE GÜVENEN ÇOCUKLAR

KENDİNE GÜVENEN ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK İÇİN İPUÇLARI

Öz güven; bir çocuğun bugünkü ve gelecekteki mutluluğu, sağlığı ve başarısı için hayati derecede önemlidir. Kendine güvenen çocuklar; akran baskısı, sorumluluklar, hayal kırıklıkları, zorluklar ve olumsuz duygular ile başa çıkmak için daha donanımlıdır. Öz güven, pek çok becerinin birleşimi ile ortaya çıkan ve insanların gerçek potansiyellerine ulaşmalarını sağlayan bir sihir gibidir. Nasıl ki sihir bize gerçekleşme ihtimali vermediğimiz pek çok şeyin mümkün olabildiğini gösterir, işte öz güven de bu yönüyle başarı yolunda bize güç veren sihirli bir değnek gibidir. Öz güvenimiz varsa iç sesimiz bize “Sen yapabilirsin!” der. Elbette, öz güvenin güvenilir ve sağlam bir güç unsuru olması için gerçekçi hedefler ve öz farkındalık ile desteklenmesi gerekir. Peki, bir çocuğun öz güvenini geliştirmede ANAHTAR faktör nedir? Biz! Yani ebeveynler, öğretmenler, aile büyükleri ve bakıcılar gibi çocuklarla etkileşim halinde olan tüm yetişkinler…

Hepimiz, kendilerine güvenen çocuklar yetiştirmek istiyoruz. Bir çocuğun öz güvenini geliştirmek, göz korkutucu veya karmaşık bir iş olmak zorunda değildir. Aslında, bu yönde çaba harcadıkça çocuklarımızla birlikte eğlenceli ve ödüllendirici deneyimlere adım atmanın keyfini süreriz. Aşağıdaki bilgiler ve öneriler, bize ışık tutabilir.

Öz Güven Neden Önemlidir?

Öz güvene sahip çocuklar, yeni şeyler denemek için kendilerine güvenirler. İlk başta başarısız olsalar bile öz güvenleri, çocukların tekrar denemelerine yardımcı olur. Onlar, koşulsuz sevgiyi deneyimleyen ve bu sevgiden güç alarak hayatı cesurca yaşayan çocuklardır. Koşulsuz sevildiğini hissetmeyen bir çocuğun öz güven geliştirmesi pek olası değildir. Öz saygı ve öz sevgi olmadan öz güven de olmaz. Benlik saygısı düşük olan çocuklar ise kendilerine güvenmezler ve başkalarının onları kabul etmeyeceğini düşündükleri ortamlara dâhil olmaktan çekinirler. Diğer insanların onlara kötü davranmasına izin verebilirler. Öz güveni olmayan bir çocuk, kolayca pes edebilir, yeni deneyimlerden kaçabilir, zorluklardan ve hatalardan korkabilir, başkalarının onunla ilgili düşüncelerinden kolaylıkla etkilenebilir ve arkadaşlarının kendisinden daha yetenekli olduğuna inanabilir. Sonuç olarak öz güvenden yoksun olan bir çocuk, gerçek potansiyelini keşfedememe riski ile karşı karşıyadır.

Öz Güven Kazandırmak için Neler Yapabiliriz?

Kendi öz güveninizi geliştirin

Bu, bir gecede başarabileceğiniz bir adım değil, ancak listedeki en önemli adımlardan biri… Ebeveynler bir çocuğun ilk ve en iyi rol modelleridir, bu nedenle gerekirse kendi güveninizi onarmak için zaman ayırın. Çocuğunuzun yanında kendiniz ve başkaları hakkında olumlu yorumlar yaparak başlayın. Tam olarak öz güvenli hissetmiyor olsanız bile “kendine güvenmeyi” modellemek için gayret edin. İyimserlik, kendine inanma ve sıkı bir çalışma ile yeni görevlerin üstesinden geldiğinizi görmek, çocuklar için iyi bir örnek teşkil eder. Bu, her şey mükemmelmiş gibi davranmanız gerektiği anlamına gelmez. Kaygılarınızı da kabul edin, ancak buna odaklanmak yerine attığınız olumlu adımlara ve hedeflerinize odaklanın.

İyi örnek olun

Görevleri neşeyle (şikâyet etmeden) yaptığınızda, önemli işleri aceleye getirmekten kaçındığınızda ve iyi yapılmış bir işten gurur duyduğunuzda veya günlük ev işleri -yemek yapmak veya çamaşır yıkamak…- için sabırla çaba sarf ettiğinizde iyi bir örnek oluşturursunuz. Bunun yanı sıra çocuğunuza aynısı yapmayı da öğretmiş olursunuz. Çabanın ve sorumluluk almanın önemli olduğunu kavramak, öz güven gelişiminde önemli bir adımdır. Çünkü sorumluluklar için gösterilen çaba olmadan öz güven de gelişmez.

Sorumluluk verin

Çocuklar, sorumluluklarla ilgili başlangıçta şikâyet edebilirler ancak zamanla bu sorumlulukları sahiplenmeyi öğrenirler. Çocuğunuza okulla ilgili sorumlulukları haricinde evle ilgili yaşına uygun görevler de vererek ve her defasında çabasını överek onun öz güvenini artırın.

Onları doğru şekilde övün

Çocuklara, sonuçlardan (sınavda A ya da 100 almak gibi) veya doğuştan gelen yeteneklerden, üstünlüklerden (zekâ ve güzellik gibi) daha çok çabaya odaklanan özgün ve kişiye özel övgüler verin. “İyi iş!” gibi sıradan ya da “En zeki sensin!” gibi abartılı övgülerden kaçının. Bunun yerine çabayla ilgili detayları takip ettiğinizi hissettirin. “Kelebek stilini gerçekten çok geliştirdin. Stilin gelişince derecen de iyileşti. Çabanı tebrik ederim, seni seyretmek çok keyifli oğlum.” gibi çabanın altını çizen övgüler, çocuklara çabanın ve başarının bağlantılı olduğunu öğretir. Çabaya değer veren bir çocuk, gayret edip başardıkça öz güvenini artıracaktır.

Onlara isimleriyle hitap edin

Çocuklara isimleriyle hitap etmek, -özellikle dostça bir göz temasıyla eşleştirildiğinde- onlara önemli oldukları mesajını iletmenin ve öz güvenlerini artırmanın güçlü ve basit bir yoludur.

Koşulsuz sevginizi gösterin

Koşulsuz sevgi, kusurları ve hataları ile sevmeyi ve sevilmeyi ifade eder. Çocuklar, hataları ve kusurları olmasına rağmen her koşulda sevildiklerini hissettiklerinde gerçek sevgiyi, kabulü ve aidiyeti öğrenirler. Koşulsuz sevgi, çocukları mutlu ve kendinden emin kılar. Yetişkinler olarak mükemmeliyetçiliğin gerçekçi olmadığını ve kimsenin mükemmel olmadığını biliyoruz. Çocukların bu mesajı olabildiğince erken yaşta alması önemlidir. Çocuğunuzun; televizyonda, dergide veya sosyal medyada gördüğü bazı insanların “her zaman mutlu, başarılı ve mükemmel” olduklarını düşünmesine izin vermeyin, bu fikrin bir fantezi olduğunu görmesine yardımcı olun. Ona, iyi neticeler elde edemediğinde veya bir kuralı çiğnediğinde ya da herhangi bir hata yaptığında bile sevildiğini ve bu hataları düzeltmesi için ona destek olacağınızı hissettirin.

Hatalar için üzülmeyin, başarısızlığa izin verin

Kendine güvenen insanlar, başarısızlık ve hata yapma korkusunun önlerine çıkmasına izin vermezler -asla başarısız olmayacaklarından emin oldukları için değil, aksilikleri nasıl aşacaklarını bildikleri için-. Öz güven ve benlik saygısı, her zaman her şeyde başarılı olmakla ilgili değildir, denemeye devam edecek kadar esnek olmakla ve “en iyisi” değilseniz üzülmemekle ilgilidir. Çocuğunuzu başarısızlıktan korumak istemeniz doğaldır, ancak unutmayın ki çocuklar deneme-yanılma yoluyla öğrenirler. Bu denemelerin büyük bir kısmı başarısızlıkla sonuçlanabilir. Belirlediği hedefe ulaşamadığında çocuğunuzun bunun dünyanın sonu olmadığını anlamasına ve herkesin hata yaptığını görmesine yardımcı olun. Önemli olanın, bu başarısızlıklardan ve hatalardan ders almayı başarmak olduğunu ve tüm bunların öğrenme için birer fırsat olduğunu ona öğretin.

Hedef belirlemeyi öğretin

Büyük/küçük hedefler belirlemek ve çabayla bu hedeflere ulaşmak, çocukların kendilerini güçlü hissetmelerini sağlar. Çocuğunuzu, başarmak istediği şeylerin bir listesini yapmaya teşvik edin, hayallerini eyleme geçirilebilir hedeflere dönüştürmesine ve gerçekçi hedefler belirlemesine yardımcı olun. Birlikte uzun vadeli hedefleri gerçekçi ölçütlere ayırma alıştırması yapın.

Tutkularını ve güçlü yönlerini bulmalarına yardımcı olun

Kendi ilgi alanlarını ve tutkularını keşfetmek, çocukların öz güven oluşturması için vazgeçilmezdir. Çocuğunuzun neyi iyi yaptığına ve neyi sevdiğine dikkat edin. Onun öz güven kazanmasına ve kendisini iyi hissetmesine yardımcı olmak istiyorsanız, zayıf yönlerinden daha çok güçlü yönlerine odaklanın. Sevdiği ve güçlü olduğu bir alanda yeteneklerini geliştirmesi, öz güvenini büyük ölçüde artıracaktır.

Bir tiyatro dersini denemeleri için teşvik edin

Tiyatro dersleri, öz güveni artırmanın harika bir yoludur. Tiyatro, çocuklara başkalarının önünde kendinden emin bir şekilde konuşmayı, kendilerini ifade etmeyi ve rahatlık alanlarını genişletmeyi öğretir. Ebeveynler, çocukları tiyatroyu denemeye teşvik ederek ve öğretmenler de rol yapma veya drama oyunlarını bazı derslere dâhil ederek çocukların öz güven geliştirmesine destek olabilirler.

Başkasıyla karşılaştırmaya direnin

“Neden onun gibi kibar davranamıyorsun?” gibi sorularla çocukları kardeşleriyle veya sınıf arkadaşlarıyla karşılaştırmaktan kaçının. “Bak kardeşin okulda ne kadar başarılı!” gibi kıyaslamalar; çocukların kendilerinden şüphe duymalarına, sizi memnun edemeyeceklerine veya beklentilerinizi karşılayamayacaklarına inanmalarına ve nihayetinde öz güvenlerini kaybetmelerine neden olur.

Yaşlarına uygun seçimler yapmalarına izin verin

Sorumluluklar ve görevler gibi, seçimler de çocukların kendilerini öz güvenli hissetmelerine yardımcı olur. Çocukların ne giyecekleri, saçlarını nasıl kestirecekleri, kahvaltıda ne yiyecekleri, hangi oyunu oynayacakları veya hangi renkleri kullanacakları, nereye geziye gidecekleri gibi çok çeşitli konularda yaşlarına uygun seçimler yapmalarına izin verin. Örneğin, Bilim Kulübü yerine Tiyatro Kulübü’ne mi katılmak istiyor? Siz, bir bilim insanı yetiştirmek istiyor olabilirsiniz; ancak ısrar ederek ve seçim yapmasını engelleyerek öz güvenine zarar vermekten öteye gidemezsiniz. Çocuklar, evde ve okulda -hayatın her alanında- kararlarına/seçimlerine saygı duyulan demokratik bir atmosferde olurlarsa işte o zaman öz güvenleri gelişir.

Yeni şeyler denemelerini teşvik edin

Kendine güveni olmayan çocuklar genellikle yeni şeyler denemekten veya yeni zorluklarla mücadele etmekten çekinirler. Örneğin, çocuğunuz paten yapanları büyük bir coşku ile seyrediyor ama bunu asla yapamayacağını düşünüyor… Onu, bu tutkusunu denemesi için cesaretlendirin. Hayatınızdaki çocukları, başarılı oldukların aktivitelerin yanı sıra ilgi duydukları yeni aktiviteleri de denemeye ve yeni beceriler geliştirmeye teşvik edin. Bu, çocuklara çok çeşitli şeylerin üstesinden gelebilecekleri konusunda öz güven verir.

Duygularını ifade etmeleri için onları cesaretlendirin

Bir çocuğun duygularını sert bir dille eleştirdiğinizde veya görmezden geldiğinizde o çocuk, duygularının ve kendisinin önemli olmadığını hissedebilir. Bu yüzden öz güvenini kaybedebilir. “Ağlayacak ne var?” demek yerine empati kurun –hatırlamaya çalışın, belki siz de onun yaşında benzer bir şey yaşadınız ve tek dileğiniz anlaşılmaktı?-, onun hislerini anladığınızı hissettirin ve duygularını ifade etmesine yardımcı olun.

Yargılamaktan, sert eleştiriden kaçının

Çocuklar pek çok hata ve yanlış tercih yaparlar. Çocuğunuz hata yaptığında bir tepki vermeniz doğaldır ancak tepki verirken doğru sözler seçmeye özen gösterin. “Çok tembelsin” gibi etiketlemeler, “Senden de ancak bu beklenirdi… Yine yapamadın” gibi sert ve incitici eleştiriler veya cezalar; çocukların öz güven kaybetmesine sebep olur. Çocuğunuzun olumsuz sonuçlar veren tercihlerini sakinlikle ele alın ve her koşulda ona sevildiğini hissettirin. Onun hatalarına sabırla yaklaşın ve bir dahaki sefere ne yapmasını istediğinize odaklanın. Gerektiğinde ona nasıl yapılacağını gösterin.

Onları pozitif, kendine güvenen insanlarla (arkadaşları dâhil) çevreleyin

Bir çocuk ne kadar pozitif ve kendine güvenen bireylerin yanındaysa kendisinin de öz güvenli ve pozitif bir birey olma olasılığı o kadar yüksektir.

Öz güven, bebeklikten başlayarak çocuklarımıza adım adım kazandırabileceğimiz bir özelliktir. Denedikleri veya öğrendikleri her yeni şey, öz güven kazanmaları için bir fırsattır. Unutmayın, çocuklarınıza öz güven kazandırmak için asla geç değildir. Elbette, erken çocukluktan başlamanız onlar için en doğrusudur.

KidZania’dan sevgilerimizle

Satın Al
Açılış Saatleri
Giriş Ücretleri
Üye Girişi Sepetim