DÜNYA SAĞLIK GÜNÜ
GEZEGENİMİZİN SAĞLIĞI, BİZİM SAĞLIĞIMIZ…
7 Nisan, Dünya Sağlık Günü Kutlu Olsun!
1950’den bu yana her yıl 7 Nisan’da kutlanan Dünya Sağlık Günü’nde; sağlığın önemini ve kapsamını vurgulamak, sağlıklı bir yaşama sadece bireysel hayatlarımız üzerinden değil gezegenimizi de kapsayan bütünsel bir açıdan bakmak istiyoruz. İnanıyoruz ki eğer her birimiz, gezegenimizin sağlığının insan sağlığıyla doğrudan bağlantılı olduğunu kavrayabilirsek daha sağlıklı bir geleceği birlikte hayal edebiliriz. Küresel olarak sağlıkla ilgili ortak bir hayalin izinden gitmeye başladığımızda ise “sağlığın hayatın her alanında temel olduğu yeni yaşam biçimleri” geliştirebiliriz.
Sağlık Nedir?
“Her şeyin başında sağlık gelir” deriz. Gerçekten de hayattaki en büyük servetimiz sağlık. Paradan, ünden, başarılardan… Her şeyden daha önemlidir sağlık. Sağlık deyince çoğumuzun aklına öncelikle fiziksel sağlık gelir. Oysa sağlık, çok daha kapsamlı bir olgudur. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 1948 yılında, sağlığı şöyle tanımlamıştır: “Sağlık, yalnızca hastalık veya sakatlığın olmayışı değil, fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir.” 1986 yılında ise DSÖ, sağlığı yeniden ifade etmiştir: “Yaşamın amacı değil, günlük yaşam için bir kaynak. Sağlık, fiziksel kapasitelerin yanı sıra sosyal ve kişisel kaynakları vurgulayan pozitif bir kavramdır.” Bu ifade, “sağlığın bir amaç değil, bireyin daha geniş toplumdaki işlevini destekleyen bir kaynak” olduğu anlamına gelir. Sağlıklı bir yaşam tarzı, anlamla ve amaçla dolu bir yaşam sürmenin araçlarını sağlar. Sağlık, bilimsel açıdan ilerledikçe derinleşebilen ve kapsamını her geçen gün genişletmeye devam eden bir kavram. Günümüzde bilim insanları sağlığı pek çok farklı tür ile tanımlamaya başladılar: fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal, manevi, finansal ve entelektüel… Bu, oldukça önemli bir gelişme çünkü insan sadece biyolojik değil aynı zamanda sosyal, psikolojik ve doğayla bağlantılı olan bir varlık. Bir bireyin genel sağlığını değerlendirmek için ideal olan, birbirleri ile bağlantılı olan farklı sağlık türlerinin tamamının incelenmesi ve bütünsel bir bakış açısı sunulmasıdır. Zihinsel ve fiziksel sağlık, muhtemelen en sık tartışılan ve en çok bilinen iki sağlık türü. Fiziksel sağlık, hastalık riskini azaltmak için sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmeyi içerir. Örneğin fiziksel zindeliği korumak; bir kişinin nefes alma ve kalp dayanıklılığını, kas gücünü, esnekliğini geliştirebilir. En az fiziksel sağlık kadar önemli olan zihinsel sağlık, bir kişinin genel yaşam kalitesini iyileştirmek için fiziksel sağlıkla birlikte çalışır. Özetle fiziksel sağlığımızdaki olumsuz bir gelişme zihinsel sağlığımızı da bozabilir ve bunun tam tersi de mümkün.
Gezegenimizin Sağlığı, Bizim Sağlığımız…
Sadece bir gezegenimiz var. Bizim ona ihtiyacımız var ve onun da bize ihtiyacı var. DSÖ, 2022’de Dünya Sağlık Günü vesilesiyle tüm toplumları, sağlığa “küresel bir perspektiften” bakmaya davet ediyor; pandemi, iklim krizi, su krizi, hava kirliliği, plastik kirlilik, afetler ortamında bugün yaşanan sağlık krizine ve “gezegenimizin sağlığının bizim sağlımızla doğrudan bağlantılı” olduğuna işaret ediyor. DSÖ verilerine göre iklim değişikliği de dâhil olmak üzere çevresel faktörler, her yıl 13 milyon can alıyor. 2 milyar insan güvenli içme suyundan yoksun ve bu durum, her yıl 829.000 kişinin ishalden ölmesine neden oluyor. Hava kirliliği her dakika 13 kişiyi öldürürken akciğer kanseri, kalp hastalığı ve felç gibi hastalıklara neden oluyor. Ekonominin mevcut tasarımı, çok sayıda insanın hâlâ yoksulluk ve istikrarsızlık içinde yaşamasına; gelir, zenginlik ve gücün adaletsiz dağılımına yol açıyor. Siyasi, sosyal ve ticari kararlarımız, iklim ve sağlık krizini tetikliyor. İnsanların %90’ından fazlası fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan sağlıksız havayı soluyor. Küresel ısınma, sivrisineklerin sebep olduğu hastalıkların daha hızlı yayılmasına sebep oluyor. Aşırı hava olayları, arazi bozulumu ve su kıtlığı; insanları yerinden ediyor ve sağlıklarını etkiliyor. Kirliliği tetikleyen plastik atıklar, -denizde ve karada- besin zincirimize girmeyi başarıyor. Yüksek oranda işlenmiş olan “sağlıksız yiyecek ve içecek üreten sistemler”, küresel sera gazı emisyonlarının üçte birini oluşturuyor ve bunlar; obezitenin, kanserin ve kalp hastalıklarının artmasına sebep oluyor.
Dünya Çapında Ölümlerin %71’i…
DSÖ istatistiklerine göre her yıl 41 milyon kişi BOH (Bulaşıcı Olmayan Hastalık) kapsamına giren hastalıklar nedeni ile hayatını kaybediyor ve bu sayı küresel olarak tüm ölümlerin %71’ine karşılık geliyor. Genetik etkenler, kötü beslenme, sağlıksız yaşam tarzı, kirli ortamlar ve kötü yaşam koşullarından kaynaklanan bulaşıcı olmayan hastalıklar; herhangi bir enfeksiyon etkeni ile ilişkilendirilmeyen, çoğu kez uzun süreli olan -kimi zaman yaşam boyu sürebilen- kronik bir dizi hastalığı ifade ediyor. Kardiyovasküler hastalıklar, kanser türleri, kronik solunum yolu hastalıkları (KOAH, astım vb.), Alzheimer ve demans gibi nörolojik sağlık sorunları, kronik psikiyatrik sorunlar (anksiyete, depresyon, psikozlar vb.), kronik böbrek hastalıkları, genetik ve metabolik kökenli kronik nadir hastalıklar BOH kapsamına giren başlıca hastalıklar arasında yer alıyor. Günümüzde bu hastalıkların artması BOH salgını olarak da ifade ediliyor. BOH salgını, sağlık sistemlerimizi, ekonomilerimizi ve milyonlarca hayatı tehdit ediyor.
Sağlık Krizi ile Mücadele Etmek için Ne Yapmalıyız?
Gezegen ve insan sağlığını korumak için bu yıkım döngülerini kırmalıyız. Sağlığı bütünsel bir iyilik hali olarak ele alıp doğayla ilişkimizi yeniden düzenlemeliyiz. Bireyin ve toplumun yaşam standartlarını “iyi sağlık” ekseninde yeniden tasarlamalıyız. Sağlığın öncelikli gündem olduğu yarınların hayalini kurup bu hayalleri plana dökmeliyiz, bir an önce dayanışma içinde birlikte çalışmalıyız. Eşitliğin sağlandığı, ayrımcılığın sona erdiği, insana ve doğaya değer veren “ideal bir gezegenin” hayaliyle yola çıkmalıyız.
Örneğin; doğanın korunduğu, fosil yakıtların yerini yenilenebilir enerjinin aldığı, trafik sıkışıklığının ve hava kirliliğinin geçmişte kaldığı, tüm ulaşım araçlarının elektrikli olduğu, yürümenin ve bisiklet kullanmanın arabalara tercih edildiği, şehirlerin doğa ve insan sağlığına uygun olarak yeniden tasarlandığı, doğa dostu üretimlerin tercih edildiği, insanların doğal besinlere kolayca ulaşabildiği, sigara gibi kötü alışkanlıklarımızdan vazgeçtiğimiz, sporun yaşam kültürü olarak yaygınlaştığı, bilimin ve teknolojinin ışığında sağlanan tüm tıbbi gelişmelerden herkesin faydalanabildiği, hastalıkların azaldığı, insan sağlığının düzenli olarak takip edilebildiği ve kimsenin geride kalmadığı bir gezegen… Böyle bir gezegen bizce gelecekte var olabilir. Bireysel hayatlarımızda yapacağımız her doğru seçimin, mevcut endüstrileri doğa dostu üretimlere teşvik edeceğini ve bu seçimlerimizin, sağlıklı bir gelecek için kuracağımız tüm hayallere destek vereceğini unutmamalıyız.
Daha Sağlıklı Bir Aile Olmak için Neler Yapmalıyız?
Mümkün olduğunca doğal ve dengeli beslenmeliyiz. Yeterince su içmeliyiz, yeterince uyumalıyız ve yeterince fiziksel aktivitede bulunmalıyız. Çocuklarımızı sağlık konusunda bilinçlendirmeliyiz, onlara doğa dostu bir yaşam sürmeyi öğretmeliyiz. Çocuklarımıza örnek olmalıyız. Hem fiziksel hem de zihinsel ve duygusal sağlığımıza iyi gelen alışkanlıklar geliştirmeliyiz. Düzenli ve bilinçli olarak spor yapmalıyız. Spor yapmamakla ilgili bahanelerimizi bir kenara bırakıp ailece ve bireysel olarak hangi sporları yapabileceğimizi keşfetmeliyiz. Düzenli olarak doktor kontrollerimize gitmeliyiz. Ailece özel zaman geçirmeliyiz ve birlikte sık sık oyunlar oynamalıyız. Hayat boyu öğrenmeyi felsefe edinip, entelektüel ve bilişsel kapasitemizi sürekli geliştirmeye gayret etmeliyiz. Stresimizi azaltabilecek spor, hobi gibi uğraşları hayatımıza katmalıyız. Çevremize duyarlı, iyimser bir aile olmalıyız. Gerçekçi bir iyimserlikle, el ele vererek sağlığımızı tehdit eden tüm unsurlarla çok yönlü mücadele etmeye gönüllü olmalıyız.
Dünya Sağlık Günümüz Kutlu Olsun!
KidZania’dan sevgilerimizle
Paylaş
Haydi çocuklara eğitim ve eğlenceyi, gerçek hayatı deneyimledikleri KidZania’yı sizde paylaşın.