0
Sepetiniz boş.
Ara toplam 0,00
Sepete Git Alışverişe devam et

ÇOCUKLARIMIZIN İÇ SESİ

SÖYLEDİKLERİMİZ, ÇOCUKLARIMIZIN İÇ SESİ OLUR…

Çocuklara iç seslerini yönetmeyi nasıl öğretiriz?

Zihninizde devam eden bir konuşma olduğunu hiç fark ettiniz mi? Bazen eleştirel -örneğin, “Bunu nasıl yaparım? Yine işleri batırdım…”- ve bazen arkadaşça -“Evet, bunu başarabilirsin. Sakin ol ve sadece odaklan…” gibi- bir dile hâkim olan ve sadece sizin duyduğunuz bir tür iç diyalog… İç monolog olarak da ifade edebiliriz. Evet, tam tahmin ettiğiniz gibi “İÇ SES” olarak bilinen bir zihinsel mekanizmadan bahsediyoruz. Bazen o iç ses, bizi o kadar strese sokar ki “Keşke kapatabilsem şu sesi…” diye düşünürüz. Doğru stratejilere sahip olursak bunu başarabiliriz ve hatta bu sesi, yani iç sesimizi en büyük destekçimiz haline getirebiliriz.

Peki, şunu biliyor muydunuz? Çocuklarımızın arkadaşları ve bazen de hayali arkadaşları vardır ama onları takip eden başka bir yol arkadaşı daha vardır. Bu gizli arkadaş, çocuğumuzun gelişiminde çok yönlü bir role sahiptir: Çocuklarımızın da kendilerine ait bir “İç Sesi” vardır. Ancak çocuklar, biz yetişkinler gibi iç seslerinin farkında değildir ve bu sesi susturmayı bilmezler. Eğer çocuklarımızın da sadece kendilerinin duyabildikleri iç sesleri olduğu ve onlara söylediklerimizin çocuklarımızın iç sesine dönüştüğü gerçeğini bilerek hareket edersek olumlu iç monologlar oluşturmaları için çocuklarımıza yardımcı olmayı başarabiliriz.

Peki, ya bizler düşüncelerimizi seçip olumlu bir iç monolog oluşturma ve dış sesimizle çevremizde iyimser bir hava estirme konusunda ne kadar becerikliyiz? Öncelikle kendi becerilerimizi test edebiliriz ve bu becerilerimizi geliştirebiliriz. Çocuklarımıza da bunu yapmayı öğretebiliriz. İç seslerini olumlu bir yaklaşımla yönetmeyi çocuklarımıza öğretmeye ne kadar erken başlarsak o kadar iyi… Eğer çocuklarımız, küçük yaşlarından itibaren zihinlerindeki o iç sesin sahibi ve mimarı olabileceklerini öğrenirlerse bu sesi, ergenlik ve yetişkin hayatlarında “stresle mücadele etme ve öz motivasyon” için çok etkili bir araç olarak kullanmayı başarabilirler.

Çocukların da Bir İç Sesi Vardır

Evet, çocuklarımızın kendilerine ait bir “İç Sesi” vardır. Bir çocuğun benlik duygusu ve kendi zihnini anlaması bir yetişkininkine hiç benzemez. Çocuklar ne kadar küçükse kendi düşünceleri ve yakın geçmişte diğer insanlardan duydukları kelimelerin yankıları arasında net bir şekilde ayrım yapma olasılıkları o kadar az olur. Küçük dostlarımız, üstbiliş olarak bilinen şeyi -düşünme hakkında düşünme becerisini- geliştirmeye başlayana kadar kendi düşünceleri ile başkalarının sözleri arasındaki farkları çözemezler.

İç sesin nasıl oluştuğunu bilmek, onun kalitesini artırmamıza yardımcı olur. İlk yıllarda düşünce ve dil gelişiminin kritik bir parçası olan iç ses, çocuğun dışa dönük ifadesinden önce gelişir. Doğru bir rehberlikle çocuğun bu sesi tanımasına yardımcı olabiliriz. İç sesin rolü yalnızca düşünce gelişimiyle değil, aynı zamanda duygusal düzenleme ve öz saygıyla da bağlantılıdır. İç ses, çocukların davranışlarına ve düşüncelerine rehberlik eden bir referans çerçevesi görevini üstlenir. Bu referans çerçevesi, onların etrafındaki dünyayı yönlendirmek için kendi kendilerine konuşma şeklidir. Bu, özellikle ebeveynleri olarak eylem seçimlerini onaylamak için etrafta olmadığımız zamanlarda kullandıkları bir çerçevedir. Böyle zamanlarda bir çocuk, nasıl davranıp hissedebileceğine karar vermek için iç sesiyle ebeveynlerinden ve çevresinden duyduğu cümleleri tekrarlar. Bu ses; yatıştırabilir, rehberlik edebilir, cesaretlendirebilir ya da suçlayabilir, eleştirebilir veya küçümseyebilir. Çocuklarımızın iç seslerinin nasıl bir işlevi olduğu onlarla nasıl konuştuğumuzla çok yakından ilgilidir. Destekleyici olması harikadır çünkü böylece iç sesleri “koruyucu melek” rolüne bürünür. Ama eğer bu iç ses destekleyici değilse… Bir sorunumuz olabilir…

Çocukların Olumlu Bir İç Ses Geliştirmelerine

 

Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

Çocuklar, yakın çevrelerindeki yetişkinlerden -en başta anneden ve babadan- çok etkilenirler. Ne de olsa bu insanlar, çocukların hayatı öğrenmek ve güvende hissetmek için bağımlı olduğu ilk kişilerdir. İşte tam da bu yüzden, yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin, çocuğumuzun dünyayı algılama ve kimlik duygusunu oluşturma biçimleri üzerinde muazzam bir etkisi vardır. Konuşma şeklimiz, tonlamamız ve sözcük seçimlerimiz çocuğumuzun kendisine ve daha sonra çevresindeki diğer kişilere hitap etmek için kullanacağı dilin modeli haline gelir. Sözlerimizin, çocuklarımızın öz güven ve dayanıklılık geliştirmelerinde ne denli etkili olduğunu hep kendimize hatırlatmalıyız. Çocuklarımızla konuşurken onların kendileriyle konuşmasını istediğimiz şekilde konuşmayı unutmamalıyız.

Çocuklar; çabaları karşılığında övgü ve cesaretlendirme sözleri duyduklarında kendilerine saygı duymanın yanı sıra başkalarının çabalarını da övmeyi öğrenirler. Olumsuz yargı cümlelerini defalarca duyduklarında ise kendilerinden utanırlar veya kendilerini suçlarlar. Çocuklar, bizden duymadıkça kendileri hakkında olumlu bir şey söyleyemezler. Elde ettiği sonuçlardan ziyade çabaları için övmek ve cesaretlendirmek, olumlu bir iç ses oluşturmalarına destek olur. Olumsuz sözlerimiz, çocuğumuzun benlik saygısı üzerinde uzun süreli olumsuz etkiler yaratabilir. Örneğin, “Ne tembel bir çocuksun…” sözünü sık sık duyan bir çocuk, tembel olduğunu düşünerek kendini suçlar, bu rolü kanıksar ve tembelliği aşabileceğine inanmaz. Çocuğumuzu “tembel” diye etiketlemekle “Daha verimli çalışıp daha çok çaba gösterdiğin zaman elde edeceğin sonuçlar seni çok şaşırtabilir çocuğum. Daha çok çaba ile her konuda daha başarılı, daha mutlu olabilirsin. Ben buna eminim…” demek arasında büyük fark vardır.

Ebeveynler olarak, çocuklarımızın iç seslerini güçlendirme fırsatına sahibiz. Çocuklarımızla sürekli konuşuyoruz ve bu konuşmalarımız, onların olumlu iç ses geliştirmelerine destek olmak için her zaman iyi bir fırsattır. Onlara bir şeyi nasıl yapacaklarını öğrettiğimizde olumlu, gerçekçi ve cesaretlendirici kelimeleri seçebiliriz. Sonuçlara değil çabalarına odaklanabiliriz, hatalarını hoşgörü ile karşılayabiliriz. Olumlu ve motive edici sözlerimiz; çocuklarımızın öğrenme, uygulama, ustalaşma ve öğrendikleri sorumluluklardan zevk alma yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olur.

Birçok çocuk, özellikle de gençler, kendilerini kabul etmeyle ilgili sorunlar yaşarlar. Boy, kilo, saç rengi, saç uzunluğu, gözlükler, diş telleri, kıyafetler vb. her şey onların “güvensiz” benlik imajının bir parçası haline gelebilir. İyimser düşünme ve olumlu iç konuşma becerilerini geliştiren çocukların bu tür güvensizliklerle mücadele etme şansı daha yüksektir. Çocuklarımızın yanında kendimizle, bedenimizle veya çevremizle ilgili karamsar düşüncelerimizi ifade etmek yerine davranışlarımızla ve sözlerimizle onlara gerçekçi bir iyimserliği ve cesurca eyleme geçmeyi modelleyebiliriz.

Çocuklar büyüdükçe iç seslerinin daha çok farkına varırlar. Farklı düşünme biçimleri arasında ayrım yapmayı öğrenebilirler. Çevrelerinde duydukları diyaloglardan, film repliklerinden veya okudukları kitap satırlarından ayrı olarak kendi özgün düşüncelerini yaratmaya başlarlar. Bu, çocuğumuza kendi zihnindeki iç konuşmayı tanımlamayı ve iç sesini kendi yararı için kullanmayı öğretmek için harika bir zamandır. Çocuğumuzun bu sesi gerçek bir yol arkadaşına dönüştürmesine yardımcı olmanın bir yolu da yüksek sesle düşünmesini ve kendisini özgürce ifade etmesini teşvik etmektir. Rahatça iletişim kurabileceği, yargılanmadan duygularını ve fikirlerini özgürce ifade edebileceği güvenli/demokratik bir ortam yaratmak, çocuğumuzun hem olumlu hem de olumsuz düşüncelerini fark etmemizi sağlar. Böylece olumsuz düşüncelerini ve duygularını nasıl ele alabileceği, iç sesini olumlu mesajlarla nasıl güçlendirebileceğini öğretmek için önemli bir fırsat yakalayabiliriz.

Zihnimizdeki o küçük sesin -iç sesimizin- çok şeyi değiştirme gücü vardır ve biz ebeveynler, doğru rol model olup iyimserliği teşvik ederek çocuklarımızın kendi iç seslerini fark etmelerine ve olumlu yönde değiştirmelerine yardımcı olabiliriz.

KidZania’dan sevgilerimizle

Satın Al
Açılış Saatleri
Giriş Ücretleri
Üye Girişi Sepetim