23 NİSAN
23 NİSAN, “BAĞIMSIZLIĞI VE ÇOCUK OLMAYI” KUTLAMAK DEMEK…
23 Nisan 2022… Bugün, “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”. Bir ulusun uyanışının, Türk halkının egemenliğini ilan edişinin, bağımsız ve güçlü Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atılmasının 102. yılındayız bugün… 23 Nisan, Ulu Önder Atatürk’ün tüm çocuklara armağan ettiği, hayallerin gerçek olabileceğini kanıtlayan kahramanlık öyküleri ile kuşaktan kuşağa aktarılan ve tüm çocuklara sevgi, kardeşlik, cesaret gibi muhteşem duyguları yaşatan harika bir gündür… “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak coşkuyla kutladığımız bu özel günün hikâyesi 1920 yılında başlar. 23 Nisan 1920 tarihi, bugün üzerinde hür olarak yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temellerinin atıldığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açıldığı ve milli egemenliğin ilan edildiği önemli bir tarihtir.
Mustafa Kemal Atatürk, 1920’de şöyle anlatır 23 Nisan’ı: “23 Nisan, Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bütün bir düşmanlık dünyasına karşı ayağa kalkan Türkiye halkının, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni meydana getirmek hususunda gösterdiği harikayı ifade eder. Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.”
Geçmişten günümüze…
TBMM, 1921 yılında 23 Nisan’ı “Milli Egemenlik Bayramı” ilan eder. Bu bayramın Ankara’daki ilk kutlamalarından başlayarak çocuklar ön plandadır. Çocukları çok seven Atatürk’e göre vatanı korumak çocukları korumakla başlamalıdır. Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalıdır, onlara yetişkinlerden çok daha özel bir şekilde yaklaşılmalı ve fırsat eşitliği ilkesi ile eğitim/sağlık hizmetleri sunulmalıdır… Çocuklar, bugünün umut ışıkları ve geleceğin sahipleridir. İlk 23 Nisan kutlamalarında savaşın toplumda yarattığı yaraları sarmak, öksüz ve yetim çocukların elinden tutmak, halkı çocuk sorunları hakkında bilinçlendirmek, çocukların yüzünü güldüren ve onlara umut veren etkinlikler düzenlemek için adımlar atılır. Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu); çocukların korunmasına yönelik yardım toplamaya başlar.
1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile 23 Nisan’ın öyküsü her geçen yıl daha da zenginleşir. Cumhuriyetin ilk yıllarında; bilimin ve demokrasinin ışığında ilerleyen, öz güvenli ve cesur olan olgun bir çocuk ruhudur topluma hâkim olan güç… Nasıl ki bir çocuk doğuştan meraklıdır ve öğrenmeye açtır, işte Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında halkımız da âdeta bir çocuk gibidir. Her ne kadar savaşla geçen acı ve kayıp ile dolu yılların ardından çok yorgun olsa da halkımız, düşmanı yenmeyi başardığı için gururludur, mutludur ve dayanışma içinde yeniden ayağa kalkar… Vatandaşlığa, bağımsızlığa, demokrasiye ve özgürlüğe adım atar Atatürk’ün izinde. Yeniden bir çocuk gibi hayal kurmaya başlar… Kurtuluş Savaşı’nda elde ettiği şanlı zafer ve ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması, ona hayallerin de gerçek olabileceğini öğretmiştir... Artık uçsuz bucaksız bir ufuktur onun için gelecek denen şey… Yapacak ne çok şey vardır… Çocuklar, kadınlar, erkekler, yaşlılar… Toplumun her kesimi, özgürlüğün verdiği umutla hayata yeniden tutunur ve kendi dehasını keşfedecek gücü bulur kendinde…
1925'lerden itibaren 23 Nisan’a “Milli Egemenlik Bayramı” yanında “Çocuk Günü” ve “Çocuk Bayramı” da denmeye başlanır. 23 Nisan 1927'deki ilk kapsamlı bayram kutlamaları Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu ve dönemin cumhurbaşkanı Atatürk’ün himayesinde gerçekleşir. Etkinlikler için Atatürk, arabalarından birini çocuklara tahsis eder ve Cumhurbaşkanlığı Bandosu’nun konser vermesini sağlar. O yıl Ankara'daki binalardan birine Çocuk Sarayı adı verilir ve burada bir çocuk balosu düzenlenir… Mustafa Kemal Atatürk, 1929 yılında bu bayramı “Çocuk Haftası” ilan eder ve yedi güne çıkarır.
Daha sonra “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak ilan edilen 23 Nisan; bugün de bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün sembolü olmaya, Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarındaki o enerjik, hayalperest ve azimli çocuk ruhunu bize hatırlatmaya, çocukların değerini vurgulamaya ve büyük bir coşku ile vatanımızın her köşesinde kutlanmaya devam ediyor.
23 Nisan, Çocuklara Değer Vermek Demek…
“Çocuklarımızı artık düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimi düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız” gibi pek çok ilham verici sözüyle çocuklara verdiği değeri her fırsatta dile getiren Atatürk, çocukların hayallerini cesurca paylaşmalarından ve kendilerini çekinmeden ifade etmelerinden çok hoşlanırdı. Yurt içinde yaptığı gezilerde ve okul ziyaretlerinde çocuklarla bir araya gelip sık sık sohbet ederdi, onların fikirlerini büyük bir ilgiyle dinlerdi.
Çocuklara, “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” diye seslenen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk için çocuk demek sevgi demekti. Bu sevgi, aydınlık bir gelecek için her zaman yaşatılması gereken bir sevgiydi. 23 Nisan’ı çocuklara armağan etti çünkü çocuklara ve onların yaratıcı dünyasına sarsılmaz bir şekilde güveniyordu. Atatürk’e göre eğer çocukları gerçekten dinlersek, onlara güvendiğimizi hissettirirsek ve çocuklara cesaret verebilirsek… Eğer çocukları gerçekten sevip, birey olarak güçlenmeleri için gerekli fırsatları sunarsak… İşte o zaman aydınlık bir geleceğin kapıları önümüzde açılır… Nitekim öyle de oldu. Atatürk’ün devrimleri sayesinde o aydınlık geleceğin kapıları aralandı…
23 Nisan, Çocuklarla “Bağımsızlığı ve Çocuk Olmayı” Kutlamak Demek…
23 Nisan, çocuklarımıza ne denli değerli olduklarını ve bağımsızlığın önemini anlatmak, içimizdeki çocuğun gücünü ve isteklerini hatırlamak, dünyaya çocukların güzünden bakıp daha iyi bir gelecek uğruna hep beraber yola çıkmak ve yeni hayaller kurmak için en güzel gündür. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı; çocukların özgür, bağımsız ve eşit olduklarının ilanıdır. Bu 23 Nisan’da çocuklarımıza 23 Nisan’ın ne olduğunu, ardındaki gerçek kahramanlık öykülerini ve Atatürk’ü anlatabiliriz. Atatürk’ün, hayallerinin izinden pes etmeden giderek başardıklarını dinlemek, çocuklarımıza cesaret ve ilham verir. Çocuklarımızla, 23 Nisan ruhunu yaşayabilecekleri ve özgürce oyunlar oynayabilecekleri 23 Nisan etkinliklerine katılabiliriz… Bugün, ailece bağımsızlığı ve çocuk olmayı kutlayabiliriz.
KidZania İstanbul’dan “Züper bir 23 Nisan”
KidZania İstanbul’da 23 Nisan, her zaman bütün diğer bayramlardan daha özel bir yere sahip olmuştur. Bu 23 Nisan’da da bayramın anlamına yakışan çok eğlenceli etkinlikleri ve 23 Nisan’a özel hediyeleri bir araya getirdik. Tüm çocuklarımızı; bayrama özel geçit töreni, tiyatro oyunları ve danslarla dolu 23 Nisan etkinliklerimize katılmaya, 120’den fazla mesleği deneyimlemelerine fırsat sunan oyun atölyelerimizde hayallerindeki mesleklerle tanışmaya ve bayram coşkusunu KidZania İstanbul’da yaşamaya davet ediyoruz.
23 Nisan’da KidZania İstanbul’da…
11.00-12.00 arası, Hipp-Biraderler Yapım Çocuk Tiyatrosu
14.00-15.00 arası, Erbulak Evi “Sancho’nun Sabah Yürüyüşü” Çocuk Tiyatrosu ve Chika’nın Parti Evi’ndeki “Harikasın Çocuk Müzikli Gösteri”
15.00-15.30 arası, KidZania İstanbul şehir meydanında 23 Nisan kutlamaları
15.30-16.30 arası, “Sen de Yaz” Öykü Yarışması Ödül Töreni
KidZania İstanbul Ailesi olarak inanıyoruz ki çocuklarımızı Cumhuriyet değerleri ile yetiştirdiğimiz, Atatürk gibi cesaretle hayallerinin izinden gitmeye teşvik ettiğimiz ve onları koşulsuz sevip onlara gerçekten değer verdiğimiz sürece daha aydınlık bir geleceği yaratabiliriz.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun!
KidZania’dan sevgilerimizle
Paylaş
Haydi çocuklara eğitim ve eğlenceyi, gerçek hayatı deneyimledikleri KidZania’yı sizde paylaşın.